Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.



 
AnasayfaAnasayfa  PortalPortal  GaleriGaleri  Latest imagesLatest images  Kayıt OlKayıt Ol  Giriş yapGiriş yap  

 

 


 

 12 EYLÜL, ALPARSLAN TÜRKEŞ VE DAVA ARKADAŞLARININ CEZAEVİ YILLARI -6

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
SancaR 03
YÖNETİCİ
YÖNETİCİ
SancaR 03


Erkek
Mesaj Sayısı Mesaj Sayısı : 955
Nerden Nerden : Eskişehir
Kayıt Tarihi Kayıt Tarihi : 31/10/08

12 EYLÜL, ALPARSLAN TÜRKEŞ VE DAVA ARKADAŞLARININ CEZAEVİ YILLARI -6 Empty
MesajKonu: 12 EYLÜL, ALPARSLAN TÜRKEŞ VE DAVA ARKADAŞLARININ CEZAEVİ YILLARI -6   12 EYLÜL, ALPARSLAN TÜRKEŞ VE DAVA ARKADAŞLARININ CEZAEVİ YILLARI -6 EmptyPerş. Mayıs 28, 2009 11:19 am


12 EYLÜL, ALPARSLAN TÜRKEŞ VE DAVA ARKADAŞLARININ CEZAEVİ YILLARI -6

Orhan Çakıroğlu, Yılma Durak, Mustafa Dikici, Aydın Esi, Nuri Demiryürek ve Celâl Adan gibi pek çokmağdur kendilerine yapılan işkenceleri raporlarla teyit ettirmişlerdir. Ne yazık ki, Ankara'da Bekir Bağ,Malatya'da Aydın Demirkol ve Mehmet Kazgan, tutuklu bulundukları sırada ağır işkenceleredayanamayarak şehit olmuşlardır. Eski MHP'li bakanlardan ve şimdi ANAP kadrolarında yer tutan AgâhOktay Güner, işkence yıllarını şöyle kaleme almıştır:"Mamak, yalnızca soğuk, çıplak acı hatıralar yumağı, bir tutuk ve ceza evinin adı değil, yarın dünyaişkence tarihi yazıldığı zaman dünya birincisi olmasa bile ikinciliği kesin olan, insanı eriten, insanıhaysiyetsiz kılmak için yaratılmış çilehanenin adıdır... 12 Eylül'den sonra, biz milletvekilleri ve nazarboncuğu gibi tek senatör Ömer Naci Bozkurt "Dil Okulu'ndan Mamak'a gidip gelen İhsan Kabadayı'nınsüngü tehdidiyle nasıl oturup kalkmaya zorlandığını, nasıl hakarete uğratıldığını ve yiğitçe göğsünü açıp"Süngüleyin! Amma şerefimizle oynamanıza müsaade etmem!" diye kükrediğini çok iyi biliyorum...
Birkaç ay sonra milletvekili olmayan arkadaşlarımız anî bir emirle Mamak'a nakledildiler. Yirmi dört saatsonra kırk yaşını aşmış olanlar geri gönderildi. Bunlar "hoş geldiniz" işkencesinden nasip almışlardı.Saçları üç numara kesilmiş, meşhur kafese konulmuşlar, ıslak beton zemin üzerinde cop altında"otur!..kalk!" talimini yapmışlardı. Harp Okulu eski tarih öğretmeni Dr.Tahsin Ünal'ı, hele AhmetKaraca'yı âdeta tanıyamamıştık. Dört ay sonra arkadaşlarımız geri geldiler ama, bir Taha Akyol'u fizikîvarlık olarak teşhiste çok güçlük çektik. Arkadaşlarımızdan dinlediklerimiz, duruşmalar sırasında Mamak'a gidince gördüklerimiz, işkencezihniyetlilerin soylarına yetecek bir utançtır." Uzuvlara elektrik vermek, ıslak zeminde çıplak bırakıpcoplamak, Filistin askısına almak, iffet ve namusa el uzatmak vs. gibi maddi ve manevi insanlık dışıişkenceler Mamak'ın gündelik uygulamaları hâline gelmişti. O.Ç. maruz kaldığı işkenceyi davadosyasında şöyle belirtiyordu: "Saçlarımız ve sakallarımız devamlı yolunuyor. Tırnaklarım bir şeyleçekiliyor. Sorulan soruları bilmediğimi söylediğim zaman şiddetini artırıyorlar işkenceden bayılıyorsunuz,
ayılıp tekrar işkenceye tâbi tutuluyorum. Kaçıncı kez bayıldığımı hatırlamıyorum. Dayaktan altınızapislemek zorunda kalınca pisliğinizi elindeki sopayla yemeye zorlanıyorsunuz, kısacası yiyorsunuz.
İstediklerinizi cevaplamıyorsanız, anüsünüze cop sokma işlemi başlıyor. Sonra da ıssız bir yere götürüpelindeki silâhın ağzına mermiler sürüyorlar, ölümle tehdit ediyorlar. Ananıza, ailenize, bacınıza, tümkutsal saydığınız değerlere galiz küfürler ediyorlar" Zeki Kaman gibi eski Pol-Der'li veya Marksistpolisler, MHP Davası sanıklarına buna benzer yüzlerce işkence uygulamışlardı.
İşte bu şartlar altında MHP ve Ülkücü Kuruluşlar davası 2168 gün sonra tamamlandı. Alparslan Türkeş,4. Kolordu Komutanlığı 1 Numaralı Askerî Mahkemesi tarafından, 11 yıl 1 ay ve 10 gün hapis cezasınaçarptırılırken, MHP üst yönetiminde görev alanların tamamı beraat etti. Yani parti olarak MHP aklanırken, genel başkanı Türkeş suçlu bulunmuştu(!). Türkeş hapis cezasınınyanı sıra, Ankara'da sürekli gözetim altında tutulma ve ömür boyu kamu hizmetlerinden mahrumiyetcezasına da çarptırıldı. Türkeş, asıl suç unsuru sayılan fiillerden, yani Türkler ve Yurdakul davalarındanberaat ettirilirken, TCK'nın 313'üncü maddesinden suçlu bulunmuştu. Yani ortada olmayan bir cürümdensuçlanmıştı. Ceza ise Türkeş'in ceza evinde yattığı 5 yıla tekabül etmekteydi. Dolayısıyla infaz yasasınagöre, aldığı ceza, 1 gün eksiği ile, yattığı süreyi karşılamaktaydı. 12 Eylül hukuku, böyle adil (!) birkararla, ömrünün en zor yıllarını, haksız yere hapiste geçiren Türkeş'e suç uydurmuş oluyordu. Tabiî kiAlparslan Türkeş'in bu karara tepkisi olacaktır. Çünkü bu kararda asıl amaç, onun Türk milletine hizmetetmesini, siyasî yasaklarla, önlemek idi. Alparslan Türkeş, "Ben siyasî yaşamıma devam edeceğim.Buna kimse engel olamayacak. Çünkü hukuk devletinde hukuka aykırı işlemler yapıldı" diyerekhaklı mücadelesini sürdürmüş ve tarih sözünü gerçekleştirdiğine şahitlik etmiştir. Ceza evlerininolumsuz şartlarına birkaç kez yorgun bedenî teslim olmuş ve kalbi zayıf düşmüş olmasına rağmenTürkeş mücadeleden yılmamış, hürriyetine kavuştuğu gün sıfırdan siyasî mücadelesine devam etmiştir.
12 Eylül yönetimi, partileri kapattıktan sonra, emekli deniz kuvvetleri komutanı Bülent Ulusu'yu hükûmetkurmakla görevlendirmiş, 1982 yılında hazırlanan yeni Anayasa, o dönemin şartları içerisinde halkıntasvibini alarak yürürlüğe girmiş ve Kenan Evren'in cumhurbaşkanlığı bu referandum ile resmîleşmişti.Bu Anayasa ile eski parti yöneticileri siyasî yasaklı kavramına alınmış ve neticede "icazetli" partilerinkatılacağı 1983 seçimlerine gelinmiştir. Konsey'in desteklediği Turgut Sunalp'ın MDP'si ve NecdetCalp'in HP'si ile 24 Ocak kararlarının mimarı Turgut Özal'ın başındaki ANAP bu seçimlere girmiş, halk,12 Eylül'e bir nevî tepki duygusuyla, ANAP'ı %45'lik bir oranla tek başına iktidar yapmıştır. Seçimlerekendi partileriyle katılamayan milliyetçi-muhafazakâr kesimler, tepkilerini ANAP'ı destekleyerekgöstermişlerdir. 1987 yılında yapılan referandum ile "siyasî yasaklar"ın kaldırılması üzerine, ihtilâlcilerinartık siyaset sahnesine dönmeyeceğini sandığı Alparslan Türkeş, sıfırdan başlayarak kollarını sıvıyordu.
O yıllarda henüz çok zayıf olan Milliyetçi Çalışma Partisi'nin (MÇP) başına geçen Alparslan Türkeş, hertürlü zorluğa, yokluğa, imkânsızlığa, engellemeye hatta ihanete aldırmaksızın yolunda ilerleyecektir.Tarih onu bir kez daha haklı çıkarmış oluyordu.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://osmanlitokadi.turcforumpro.com
 
12 EYLÜL, ALPARSLAN TÜRKEŞ VE DAVA ARKADAŞLARININ CEZAEVİ YILLARI -6
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» 12 EYLÜL, ALPARSLAN TÜRKEŞ VE DAVA ARKADAŞLARININ CEZAEVİ YILLARI -5
» 12 EYLÜL, ALPARSLAN TÜRKEŞ VE DAVA ARKADAŞLARININ CEZAEVİ YILLARI -4
» 12 EYLÜL, ALPARSLAN TÜRKEŞ VE DAVA ARKADAŞLARININ CEZAEVİ YILLARI -3
» 12 EYLÜL, ALPARSLAN TÜRKEŞ VE DAVA ARKADAŞLARININ CEZAEVİ YILLARI -2
» 12 EYLÜL, ALPARSLAN TÜRKEŞ VE DAVA ARKADAŞLARININ CEZAEVİ YILLARI -1

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
 :: Ülkücü Forum :: 12 Eylül-
Buraya geçin: