Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.



 
AnasayfaAnasayfa  PortalPortal  GaleriGaleri  Latest imagesLatest images  Kayıt OlKayıt Ol  Giriş yapGiriş yap  

 

 


 

 ÜLKÜCÜLÜK NASIL ÜLKÜCÜLÜK (ALINTI YAZI)

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
TURANCI_DELİTAY
Onursal Üye
Onursal Üye
TURANCI_DELİTAY


Kadın
Mesaj Sayısı Mesaj Sayısı : 247
Nerden Nerden : ANKARA
Kayıt Tarihi Kayıt Tarihi : 13/02/09

ÜLKÜCÜLÜK NASIL ÜLKÜCÜLÜK (ALINTI YAZI) Empty
MesajKonu: ÜLKÜCÜLÜK NASIL ÜLKÜCÜLÜK (ALINTI YAZI)   ÜLKÜCÜLÜK NASIL ÜLKÜCÜLÜK (ALINTI YAZI) EmptySalı Mart 03, 2009 11:14 am

ÜLKÜCÜLÜK NASIL ÜLKÜCÜLÜK
Ocak Peygamber ocağıdır Ocak Yunus ocağı , Mevlevihane, iman ,aşk yuvasıdır , pişme yeridir. Ocakta şarkı dahi dinlenmez, günahtır. Ocakçı siyasetle uğraşmaz, piştiğinde partisine hizmet eder. Birinin başı dertte oldu mu küskünlükler unutulur, herkes kenetlenir, sıkıntı ve dertler bizi bize daha da yaklaştırır, eshab-ı kiram dostluğu gibi açlık yokluk bölüşülür. Ülkücü çileye talip olandır.
Bize böyle öğretildi Ülkücülük.
Ülkücü müsün diye sordukları zaman olmaya çalışıyoruz denirdi, kimsenin adamı olunmaz davanın adamı olunurdu. Ülkücü kadife eldiven içindeki demir yumruktu; yeri geldiğinde kadife kadar zarif, yumuşak, cenk zamanı ise çelik kadar sertti.
Çelik kadar sert olan o yumruk bölücülerin kafasına indiğinde, ülkesi için canını feda edenler katil diye fişlendiler. Aşsız, işsiz, kimsesiz bırakıldılar. Yılları çilesinin, tabutlukların, hücrelerin ağlatamadığı onlarcasının ağladığını gördü kardeşleri, ne onlar küstü bu topluma ne de ağabeyleri.
Günü geldiğinde geçmişin acı ve izleri unutuldu, yaralar sarıldı ve Ülkücü Hareket milletine hizmet etmeye devam etti. Her kapıyı partisi ve dini sorulmadan Ocağa buyur edildi. Herkese açıldı kucaklar. Bu mücadele öylesine bir azim ve inançla verildi ki, meyvesi kısa sürede toplandı. Halk katil dediklerinin vatanın zorunlu müdafaası için sıkılan çelik yumruk olduğunu anladı. Tarikatlar ırkçılıkla suçladıkları Ülkücülerin ilayı kelimetullah sevgisine hayran kaldı. Solcular Ülkücüleri tanıyıp anlamaya başladıktan sonra bir çoğu vatansever milliyetçi söylem ve çizgiyi yansıtmaya başladı. Asker uğurlamaları üç hilallerle yapılır. Milli maçlar tekbir sesleriyle kutlanır olmuştu. Ülkücü Hareket, milletine kendini tanıtmayı başarmış, Türklük gurur ve şuuru, İslam ahlak ve faziletiyle harmanlanmış gerçek bir ülkücü profili toplumun her kesimi tarafından kucaklanır hale gelmişti.O kadar net ifade edilmişti ki gerçek ülkücü ahlakı, “ Ülkücü içki içmez, yalan söylemez, hırsızlık yapmaz zina etmez“ denirdi, neticede bunlar İslam’ın yasakları idi, ama “Müslüman yapmaz“ değil “ Ülkücü yapmaz“ denirdi.
Günden güne bir çığ gibi büyüdü, sonra da bir vakit geldi, moda oldu Ülkücülük, bir zamanlar üye sıkıntısı çeken ocak ve partiler de doldu taştı, herkes reis oldu. Bir vakit bizim çay ocağımız var, ocak başımız var diyenler, ocakları çay ocağıyla karıştıranlar, ülkücü gördüğünde bir şey ister diye yolunu değiştirenler, sırf paraları var diye ocak başkanı yapılmaya başlandı. Bu adamların yönettiği ocaklar giderlerini hep kahvehaneler, kumarhaneler, barlar ve meyhanelerden sağladı, bundan ötürü olsa gerek gündüzleri nizamcı geceleri alemciler türedi, “ Çırpınırdı Karadeniz“ gece alemlerinin vazgeçilmezi oldu, gece kulüpleri birer birer “ağır ağabeyler“ tarafından fetholundu. Ülkücü mafyalar teşkilatlarda söz sahibi oldu. Yeni bir meslek dalı ortaya çıktı “ne iş yapıyorsun?“ diye sorana “Ocak başkanıyım“ diye cevap verilmeye başlandı.
Hiç mi onurunuza dokunmuyor, bu anlattıklarım.Uğruna bu kadar çile çekilen şehit verilen bu kutsal davanın günden güne güç yitirmesi? Hiç mi içiniz sıkılmıyor çocuk sahibi eski ocak, il, ilçe başkanları “Çocuklarımızı bu ocaklara göndermeyiz!“ dediklerinde? Peki ya nerede bu hareketin Nihal Atsızları, Erol Güngörleri, Seyyid Ahmet Arvasileri ? Nerede sevdaları uğruna ömürlerini, özgürlüklerini, makamlarını feda eden, davalarından taviz vermeyip gönül makamlarımızda ölümsüzleşen şehit Dursun Önkuzuları, Süleyman Özmenleri, Zakir Alkanları, dürüstlük abidesi Gün Sazakları? Hiç mi sorumluluğumuz yok bu kirletilmişliğin içerisinde?
Lakin, Ülkücünün hesabı ağır olur, kadifelik bitti sıra çelikte!
Ülkü namustur, namusun tavizi olmaz, Ey Ülkücü titre ve kendine dön!
(Dolunay dergisinin şubat-mart2005 sayısından arif ilke adlı bir ülküdaşımızın yazısıdır)
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
ÜLKÜCÜLÜK NASIL ÜLKÜCÜLÜK (ALINTI YAZI)
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» DEVLET NASIL YIKILIR (ALINTI YAZI)
» GÜL (ALINTI YAZI)
» CAN YARISI (ALINTI YAZI)
» GÜZEL BİR YAZI (ALINTI)
» OLGUNLAŞMAK (ALINTI YAZI)

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
 :: Osmanlı Tokadı :: Gençlik Kolları-
Buraya geçin: