YESEVİ RUHU VE BOZKURTLAR (ALINTI YAZI)

YESEVİ RUHU VE BOZKURTLAR...

Şanlı Peygamberimiz (SAV), Yüce Türk Milletini İslam safında göreceğinden emin ancak bu milletin Arap coğrafyasındaki yorum farkından olumsuz etkilenmesini istemediği için, Türk’e İslam yorumunu hak kılmıştır.

YESEVİ RUHU

Türk Milleti, GökTanrı inancıyla benzer özellikler gösteren İslamiyet’i ilk tanıdığında kabul edebileceğinin belirtilerini Talas Savaşından önce göstermiştir.

Şanlı Peygamberimiz (SAV), Yüce Türk Milletini İslam safında göreceğinden emin ancak bu milletin Arap coğrafyasındaki yorum farkından olumsuz etkilenmesini istemediği için, Türk’e İslam yorumunu hak kılmıştır.

Bu nedenle büyük bir iltifatla, bu yolda vazifelendirilen Ahmet Yesevi Hazretleri, Türk’ün İslam’ı yorumlayan Aksaklıdır. Peygamberin, Ashap’tan Arslan Baba eli ile ulaştırdığı emaneti 7 yaşında alan Ahmet Yesevi Hazretleri, Türkistan’ı boydan boya aşacak ve ta Rumeli’ne uzanacak olan, O koca fethin temellerini atmıştır.

İnsana baktıkça için ısıtan
O gülen gözlerde AHMET YESEVİ
Eğer alev ise koca TÜRKİSTAN
Sönmeyen közlerde AHMET YESEVİ

Türk, Müslüman olmadan önce, İslam Devletinin fetih anlayışı, acem toprakları ve biraz da Türkistan sahası iken, Türklerin İslamiyet’i kabulüyle birlikte hedef büyümüş ve fetih Avrupa içlerine kadar gerçekleştirilmiştir.

Bayrağa sevdalı, bağlı gönülden
Vatan sevgisini imandan bilen
Hikmet Divanını bilip söyleyen
En güzel sözlerde AHMET YESEVİ

Yesevi Ocağında bin bir hikmetle yetişen ve gittiği her yerde hal dili ile, Türk-İslam Ülküsünü anlatan Ahmet Yesevi’nin talebeleri, bir mızrak gibi Asya’nın bozkırlarından Anadolu’ya , oradan Avrupa içlerine ilerlemişlerdir. Alp-Erenler de denilen bu kervanın yolcularının, Selçuklu devletinin ihtişamlı zamanlarında konaklama merkezleri Horasan olduğu için bir çok kaynakta adları “Horasan Erenleri” diye geçmektedir.

Toylarda eğlenen, cihadda coşan
Dervişçe sabreden, mertçe vuruşan
İçi dışı aynı sözü konuşan
En sağlam özlerde AHMET YESEVİ

Bizim, Asya’nın Bozkurtları demekten haz duyduğumuz bu Alp-Eren ordusu, yakın hedefini belirler ve o şehre bir derviş gibi yerleşir, kâh bıçak biler, kâh oduncudur, kâh nakkaş… Ama hangi zanaatla uğraşırsa uğraşsın, yaşam biçimi ve tavrıyla Müslüman-Türk’ün ululuğunu, halden anlarlığını, insanlığını en iyi şekilde açıklar… Bu etki altında eriyen gayr-ı Müslüm halk, Türklerin kendi şehirlerini kuşattığını gördüğünde teslim olmayı yeğler. Ve üstelik kuşatma sırasında “Horasan Erenleri” Alplik makamında en ön safta orduya katılmıştır bile…

Alparslana destur veren öz Onun
Osman Beye tuğ diktiren yüz Onun
Türkistan da yokuş onun düz Onun
Nur dolu izlerde AHMET YESEVİ

Ahmet Yesevi bu ulular kervanın yolbaşçısı, Türk’ün İslam yorumcusu, Türkistan’ın Piri, Yarınları umut ile kurmanın yoludur.

Ülkemiz, Milletimiz ve İnsanlık çok büyük sıkıntılar çekmekte, zor bir dönemden geçmekteyiz. Bu nedenle, sürekli şikâyet etmek yerine, bu ulular kervanın son halkalarından Merhum Mehmet Feyzi Efendi’nin “insan bozulmayınca âlem bozulmaz” sözünü kulağımıza küpe yapmalı ve önce kendimizi düzeltmeliyiz. Göreceğiz ki; biz kendimizi düzelttikçe, milletimiz ve insanımızda düzelecektir.

Tanrı Türk’ü Korusun ve Yüceltsin!

Alper BURAK